Milletimize özgürlüğün, bağımsızlığın, egemenliğin ve yeni bir devletin yolunu açan Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kuruluşunun yüz birinci yılı hepimize kutlu olsun.

Tarihimizde bir dönüm noktası olan 23 Nisan 1920'de henüz Cumhuriyet kurulmamıştı ama Mustafa Kemal demokrasinin alt yapısını hazırlıyor ve üzerine titrediği çocuklar için ülkenin aydınlık geleceğini kuruyordu.Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açıldığı gün olan 23 Nisan 1920; ilk milli bayramımız olmasının yanında, dünyanın ilk ve tek çocuk bayramı olmasıyla da bizleri onurlandırıyor.

Atatürk'e göre çocuk vatan gibi sevilmeli, ulusun haklarını korur gibi korunmalıydı.O, sevdiklerine hangi yaşta olurlarsa olsunlar "çocuk" diye seslenirdi. İşte tüm çocukları kucaklayan bu bayram da; onun çok sevdiği çocuklara en güzel armağanlarından biridir.Bugün balkonlarımızı, camlarımızı al bayrakla süsledik. Yüz bir yıllık millet egemenliğimizi, çocuklarımıza bir bayram coşkusuyla emanet ettik. 

Bugün bu ülkenin yarını olarak gördüğümüz her bir çocuğumuzun sevinci, umudu, gururu 101 yaşında...

Bugün 101 yıllık bir bayrama uyandı çocuklarımız. Bir bakıma yarınların kardeşlik, sevgi ve dostluk bağlarının ilk ilmeklerini atıyorlar.

 Sevgili Çocuklar

Büyük Önder Atatürk'ün "Yurtta sulh, cihanda sulh" özdeyişinin ardında şiddetten ve savaşlardan uzak bir dünyada yaşamanın bütün çocukların hakkı olduğu düşüncesi yatmaktadır. Bu özdeyişin ardında işgale, kıyıma, onursuzluğa başkaldıran; vatanı için canını feda etmekten çekinmeyen bir ulusun onurlu direnişi yatmaktadır. İstiklal için ölmesini bilenlerin kanla, inançla, sevgiyle, umutla, azimle yazdıkları bir büyük direniş destanıdır bu.

23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin açılması ise, aynı zamanda bir ulusun ayağa kalkarak özgürlük bayrağını açmasıdır.

Gerçekten de meclisi hakikatlerin en büyüğü olarak gören ve kendisi için en büyük korunma yeri olarak milletinin bağrını işaret eden Mustafa Kemal Atatürk, bütün ömrünü milletine hizmete ve ülkesini yeniden kurmaya adamıştır.

Bizler de devraldığımız bu mirası koruyup geliştirmenin, sizlere daha güzel bir dünya, daha aydınlık bir gelecek oluşturmanın gayreti içindeyiz.

Sizlerden beklediğimiz ise çok çalışarak, çok okuyarak kendinizi her bakımdan geliştirmeniz. İnanıyor ki her biriniz temel insani ve ahlaki değerlerle donanmış; araştırma sorgulama, eleştirel düşünme, problem çözme ve karar verme becerileri gelişmiş; hayat boyu öğrenen, insan haklarına saygılı, yeniliğe ve değişime açık bireyler olarak ülkemizi çağdaş uygarlıkların üzerine taşıyacaksınız.

Yüzünüz her zaman geleceğe, değişime, yeniliğe doğru olsun. Ama attığınız her adımda, bağımsızlık savaşı veren her millet gibi bu toprağın insanlarının da bağımsızlıkları için gözlerini hiç kırpmadan ölüme gittiğini ve her karış toprağı şehit kanlarıyla sulanan bu topraklarda size düşenin ülkemizi güzel ve aydınlık yarınlara taşımak için birlik, barış ve kardeşlik içinde çalışmak olduğunu unutmayın.

Bu duygu ve düşüncelerle,  çocuklarımızın  23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramını en içten dileklerimle kutluyor, İstiklal Harbimizin Başkomutanı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin ilk Başkanı, Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile tüm şehit ve gazilerimizi rahmetle, minnetle yad ediyorum. Hepinize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.